Web Analytics
Üst

Muhabbet kuşu üretimi ile ilgili youtube kanalları

  • Kullanıcı sahin_tutus
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Muhabbet Kuşları

sahin_tutus
 
 
 
 
 
 

Kullanıcı
Katılım
20/9/25
Mesajlar
317
Çözümler
7
Tepkime Puanı
223
Puan
43
 
 
 
 
 
 
Kendi bilgi aldığım ve çok faydalandığım muhabbet kuşu üreticilerinin youtube kanallarını tanıtmak istiyorum.

Not 1: Bu kanallardan elbette bir kar amacı gütmüyorum ya da para almıyorum.

Not2: Muhabbet kuşu üreticileri çok kuş baktıkları için çok fazla kür, takviye, koruyucu ürün kullanmaktalar. Onlar genellikle show ya da jumbo gibi zor üreyen kuşlar ürettikleri için bakımları da buna yönelik olur. Demek istediğim orada izleyip de eve takviye yığmanıza gerek yok. :) Ama bir mamanın kıvamı nasıl olmalı, bir buğday filizlendirme nasıl olmalı, kullanılan yuvalık malzemeleri, evde yapacığınız basit ve ucuz kürler gibi şeyleri uygulamalı olarak öğrenmiş olursunuz.

Sizler de takip ettiğiniz youtube kanallarını önerirseniz ben de yeni kaynaklara ulaşmış olurum.

İlk kanalımız Biyoloğun kuş evi. Ben link paylaşmak için tohum filizlendirme videosunu seçtim. Kendisi bir biyolog. Yani kulaktan dolma bilgiler vermiyor. Mesleği bu. İzleyince anlayacaksınız. Malzeme satışı da yapmakta fakat en son evlilik hazırlıklarına girdiğinden satış durumları ne durumda bilmiyorum. Kuşlarını elden çıkarttı en son farklı şehire taşındığı için. Evini kurduğunda tekrar bir kümes açacaktır.

Biyoloğun Kuş Evi

İkinci Kanalımız Sefa Erdoğan. Kendisi showdur jumbodur falan üretiyor. Hatta yurtdışından falan kuş getirrtiğini biliyorum. Aşağıda seçtiğim video çok niş bir konu olan güneş olmayan yerde uvb lamba kullanımı. Yine kendisinin malzeme satışı da var. Ankara üreticisi.

Sefa Erdoğan - Uvb lamba kullanımı

Üçüncü üreticimiz Utku bey. Tokat'ta bir üretici. Sürüyle videosu var fakat petshop ve üreticilerinin çakal olanları ile ilgili videosunu koydum. Karadenizpet diye bir e ticaret sitesi de var. Çok emek geçti o siteye. Röhnfreid ürünlerin Tokat bayiliğini aldığında hep beraber sevinmiştik. Özellikle dürüst olmasıyla çok severim.

Karadeniz pet /Utku bey / dolandırılmayın videosu

Dördüncü üreticimiz istanbul Beylikdüzü'nden Muhabbet kuşu bahçem youtube kanalı. Beyefendinin malzeme satış yapıp yapmadığını bilmiyorum. Sanırım yapmıyor. Kuş üretip satar ve videolarda çeşitli üretim taktikleri verir. Sevdiğim bir insandır. Video olarak kuşlarda dinlendirmenin önemini anlatan bir videosunu ekledim. Özellikle evde kuş besleyenler kıyamayıp yumurtaları yuvalıktan almayan insanlar için.

Muhabbet kuşu bahçem / Dinlendirme

Umarım faydası olur sizlere.
 
Son düzenleme:
Çok güzel bilgilendirme olmuş hocam, bu arada para kazandığın kanalında tanıtımını yapabilirsin sorun değil :) Destek olmaya çalışırım, uzanan kol bizden olsun her türlü.
 
Çok güzel bilgilendirme olmuş hocam, bu arada para kazandığın kanalında tanıtımını yapabilirsin sorun değil :) Destek olmaya çalışırım, uzanan kol bizden olsun her türlü.

Bir youtube kanalım var ama içinde 2-3 tane short video var sadece. Onu da birilerine video atmak için lullanmıştım. 😂😂 Para kazanmak için kullandığım bir kanal yok yani. Ama teşekkür ederim müsaade verdiğin için. Bende olsa olsa takas ya da kuş sahiplendirme ilanı açarım o kadar. Kardeş kuşları eş yapmayacağım Farklı kan gerekli bana. Yerim olsa 5 yavru için 5 tane daha kuş alır eş yaparım ama 6 çift kuşun bakımı hem zorlar hem de apartman dairesinde çok gürültü olur mu bilmiyorum. Hem zaten bu kadar fazla kuş da istemiyorum. Yavrulardan 2 tane alıp kalanını yemle bile takas ederim. 😂😂 Ben kuşlarımın eşi olmasını isterim hep. Öyle bana alışsın benle ilgilensin gibi bir derdim yok. Onları kendi sürüsünde izlemek daha çok keyif veriyor bana. Salma kafesi isteme sebebim de biraz bu. Bakalım neler olacak. Tekrar teşekkürler. :)
 
Bir youtube kanalım var ama içinde 2-3 tane short video var sadece. Onu da birilerine video atmak için lullanmıştım. 😂😂 Para kazanmak için kullandığım bir kanal yok yani. Ama teşekkür ederim müsaade verdiğin için. Bende olsa olsa takas ya da kuş sahiplendirme ilanı açarım o kadar. Kardeş kuşları eş yapmayacağım Farklı kan gerekli bana. Yerim olsa 5 yavru için 5 tane daha kuş alır eş yaparım ama 6 çift kuşun bakımı hem zorlar hem de apartman dairesinde çok gürültü olur mu bilmiyorum. Hem zaten bu kadar fazla kuş da istemiyorum. Yavrulardan 2 tane alıp kalanını yemle bile takas ederim. 😂😂 Ben kuşlarımın eşi olmasını isterim hep. Öyle bana alışsın benle ilgilensin gibi bir derdim yok. Onları kendi sürüsünde izlemek daha çok keyif veriyor bana. Salma kafesi isteme sebebim de biraz bu. Bakalım neler olacak. Tekrar teşekkürler. :)
Rica ederim ne demek lafı dahi olmaz bu tarz şeylerin. Benimde evde yarım tonluk akvaryumum ve 36 adet albino kipili balıklarım var. Koloni henüz oluşturmadım fakat eğer oluşturursam ve yavru alırsam; yem masrafları ve elektrik faturasını karşılasın yeterli olur sanırım :D

Benim kanaldaki shorts videoları da bunlar: https://www.youtube.com/c/TevfikAktunç/shorts :D
 
Rica ederim ne demek lafı dahi olmaz bu tarz şeylerin. Benimde evde yarım tonluk akvaryumum ve 36 adet albino kipili balıklarım var. Koloni henüz oluşturmadım fakat eğer oluşturursam ve yavru alırsam; yem masrafları ve elektrik faturasını karşılasın yeterli olur sanırım :D

Benim kanaldaki shorts videoları da bunlar: https://www.youtube.com/c/TevfikAktunç/shorts :D

Maşallah hocam güzel balıklar. Ama ben çok anlamıyorum. Geçmişte bitkili akvaryumda lepistes beslemiştim sadece. Hatta benim kendi yaptığım 2 sayılık derginin linklerini atayım buraya. Orda bir sayıda bitkili akvaryum bir sayıda da muhabbet kuşu bakımı var. Ama içinde bugün yanlış kabul edilen bilgiler de var. Kaç sene önce çıkarttığım dergilerdi bunlar. Örneğin sirke ve mama içinde eticicibebe bisküvisi artuk yanluş kabul ediliyor.

Dosyalara buradan erişebilirsiniz:
mix dergi.pdf
MİX DERGİ SAYI 2.pdf
 
Hocam bunları çıkartmakta çok büyük beceri ister, harika işlere imza atmışsınız. Ben de tam olarak yeni açtığım konumda bilgi ve deneyimlerden de söz etmiştim (bu konuyu görmeden önce).

Benim amacım kâr elde etmeden önce insanlara faydalı olmak, güzel şeyler yapalım istiyorum hep birlikte ve EGO olmadan sâde, yalın bir biçimde bildiklerimizi aktaralım; bilmediklerimizden faydalanalım istiyorum.
 
Bunu normal sözlükteyken yapmıştım. İş gereği katalog falan hazırlamayı biraz daha profesyonelleşmem gerekiyordu. İllustrator'de katalog yapmıştım ama anam ağlamıştı resmen. 30-40. sayfalarda bilgisayar zorlanıyordu artık. Ben de in design öğrenmiştim. Bu dergiyi de öğrenebilmek için normal sözlüğe çıkartmıştım. Bir şeyi öğrenebilmenin en iyi yolu uygulamalı yapmak. Güzel günlerdi. :)
 
Bunu normal sözlükteyken yapmıştım. İş gereği katalog falan hazırlamayı biraz daha profesyonelleşmem gerekiyordu. İllustrator'de katalog yapmıştım ama anam ağlamıştı resmen. 30-40. sayfalarda bilgisayar zorlanıyordu artık. Ben de in design öğrenmiştim. Bu dergiyi de öğrenebilmek için normal sözlüğe çıkartmıştım. Bir şeyi öğrenebilmenin en iyi yolu uygulamalı yapmak. Güzel günlerdi. :)
Hocam bir gün nasip olursa eğer yüz yüze tanışalım, eğer yolunuz Kayseri'ye düşerse yemek ısmarlayayım çay-kahve içelim. Sizin motivasyon sahibi olmanız ve devamlı başarıya ulaşmanız harika bir şey; ben de bu aralar hiç motivasyon yok maalesef :) havalardan kaynaklı sanırım, sakalımda bayağı uzadı. :D
 
Hocam bir gün nasip olursa eğer yüz yüze tanışalım, eğer yolunuz Kayseri'ye düşerse yemek ısmarlayayım çay-kahve içelim. Sizin motivasyon sahibi olmanız ve devamlı başarıya ulaşmanız harika bir şey; ben de bu aralar hiç motivasyon yok maalesef :) havalardan kaynaklı sanırım, sakalımda bayağı uzadı. :D

Çoook teşekkür ederim. Aslında bakma bende de moraller nanay kuşlara sardık. :)

İş gereği eskiden çok fazla gezerdim. Sonra ofis insanı olduk çıktık. Şehir dışını geçtim yemeği bile telefon gelir diye masabaşında yiyordum yemekhane yerine. 😂

Kayseri'ye yolum düşerse oturur muhabbet ederiz elbet. İstanbul'a yolunuz düşerse ben de beklerim hocam. Oturur bir şeyler yee içeriz sohbet ederiz. :)
 
Çoook teşekkür ederim. Aslında bakma bende de moraller nanay kuşlara sardık. :)

İş gereği eskiden çok fazla gezerdim. Sonra ofis insanı olduk çıktık. Şehir dışını geçtim yemeği bile telefon gelir diye masabaşında yiyordum yemekhane yerine. 😂

Kayseri'ye yolum düşerse oturur muhabbet ederiz elbet. İstanbul'a yolunuz düşerse ben de beklerim hocam. Oturur bir şeyler yee içeriz sohbet ederiz. :)
Çok memnun oldum hocam tekrardan sizi tanıdığıma, 26sında Antalya'ya gidip geleceğim görüşme sağlayacağım bir arkadaşımla ardından tekrar buradayım. İstanbul'a gelirsem mutlaka yazarım hocam.

Normal sözlük içerisinde yazarlığım varmış aslında hocam, başlık açsam olur mu oraya? Gelen olur mu bilmiyorum ama bir denesem mi?
 
Çok memnun oldum hocam tekrardan sizi tanıdığıma, 26sında Antalya'ya gidip geleceğim görüşme sağlayacağım bir arkadaşımla ardından tekrar buradayım. İstanbul'a gelirsem mutlaka yazarım hocam.

Normal sözlük içerisinde yazarlığım varmış aslında hocam, başlık açsam olur mu oraya? Gelen olur mu bilmiyorum ama bir denesem mi?

Yazanın bir yüzü kara, tanımı silen zenci. 😂😂 Ben koşa koşa gelirdim ama zaten geldim. 😂 Bir deneyin zararı olmaz.
 
sevgisi bol olsun usta kullanıcı adı sana ait sanırım :D

Evet. o nick de başıma bela oldu. Ben onu yemeğini içine sevgi kattık diyen reklamlar, aşçılar vardı çok komiğime gidiyordu bunlar ondan almıştım. 😂😂 Ama kız sanıyorlar. 😂
 
Evet. o nick de başıma bela oldu. Ben onu yemeğini içine sevgi kattık diyen reklamlar, aşçılar vardı çok komiğime gidiyordu bunlar ondan almıştım. 😂😂 Ama kız sanıyorlar. 😂
Belki diğer arkadaşlara da garip gelecek ama benim de eskiden nicklerim "helal kız emmiş süt" idi. :D bunu sapıkça yorumlamayalım ama, absürt dursun diye koymuştum :D
 
Bu konu çok güzel gagalanır emeğinize sağlık Şahin bey
 
Belki diğer arkadaşlara da garip gelecek ama benim de eskiden nicklerim "helal kız emmiş süt" idi. :D bunu sapıkça yorumlamayalım ama, absürt dursun diye koymuştum :D

Sözlük kültürüne aşina olmayanların yadırgaması normal. Sözlüklerin tee Ssg'den gelen absürt bir tarafı vardır. O dönemler yani 2000'lerin başı ekşi sözlük evinde bilgisayar olan okumuş, kültürlü kişilerin yeriydi. Daha doğrusu üniversite gençliğinin haberdar olduğu bir mecra idi.

Bu kesim şimdiki gibi atı bağlasan mezun olunan üniversitelerde okumuyorlardı. Çoğu çok zeki ve zorlu dersler veriyordu. Bu kadar anlatmamın sebebi bu çocuklar Türkiye'nin içe kapanıklığını, o dönemler dünyadan ne kadar kopuk olduğunu, ülkemize has hurafeleri, hatta internet yaygınlaşınca ne olcağını/olduğunu görüyorlardı.

Çoğu buna nüktedan yaklaştı. Ama komik olan durum dalga geçtikleri şeyler kendini gerçekleştiren kehanet gibi o şeye dönüştü. Örneğin o yıllar itiraf.com vardı. Oradaki jargonla, yalan yanlış şeyler sallayanlarla bile dalga geçtiler. İtiraf.com aslında ekşi'de alınan nicklere de ilham kaynağı oldu. Ama yıllar geçtikçe o başlığın kendisi de itiraf.com olmaktan kurtulamadı.

Nicklerimizin komiklikleri, tezat duruşları olmak zorundaydı gibi neredeyse. Zorunluluktan ziyade meclis jargonuyla konuşacak olursak teamüller böyleydi. Kimi mesaj veriyordu kimi karakterimizi belli ediyordu. Sizin helal kız emmiş süt tezatı da bu teamülden geliyor işte. Benim ilk nickim de asgari ücretin tartışıldığı bir dönem siyasetçinin biri aagari ücret olması gerekenden fazla şeklinde bir şey söylemişti. Ben de ona istinaden askeri ücret 750 tl olsun diye bir şey yapmıştım. Dedim ya tezat vererek nick almak teamül gereğiydi. Şimdiki nickim bile james webb önce teleskop olsun diye bir nick. Erdoğan'dı yanlış hatırlamıyorsam bir gazete için "o önce gazete olsun" demişti. Ben de ona istinaden anlık öyle bir nick almıştım.

Esasen twitter şu bu yokken sözlükler doğası gereği tespit yeriydi. Arada troller de çıkıyordu tabi. Şimdiki iğrrnç trollerden bahsetmiyorum. Açtığı başlıkla ceza almayan ama güldürmekten başka bir işe de yaramayan kişilerdi troller. Esasen Gibi gibi (tekrara düştü cümle) diziler bu ekolden geliyor. Çünkü Türkiye olarak tezatlıklar ülkesiyiz. Bu absürtlüklerin çoğunun da farkına varmıyoruz yaşarken.

Bu ekolün ekşi'den de önce atası karikatür dergileridir. 80'ler falan ama bahsettiğim. Özal'ın serbest piyasa oluşturması, dünyaya açılması, özel tv kanalları ile bu Cem yılmaz'lara oradan da bugün ki komedyenlere evrildi. Son dönem moda olan tespit manyaklığının atalarıdır karikatür dergileri.

Bu tespit manyaklığı geleneksel mizahtan şöyle ayrılıyor. Geleneksel mizah hiciv yapar, taşlar, politiktir, serttir, tuluat yoluyla bir salağa konuşturur olup bitenleri. Ferhan Şensoy, Levent Kırca, Kemal Sunal filmleri, Zeki-Metin Yasaklar oyunu, Nejat uygur ve daha fazlası istese de tespit mizahı yapamaz. Çünkü tespit mizahında kocaman kocaman şeyler yoktur. Otobüse bindiğinde oturduğun cam kenarı koltukta cama senden önce oturmuş kişinin kafasından cama bulaşan jöle kalıntısının tiksintisi vardır. Büyük aşk acısı yerine ayak baş parmağını sehpaya çarpmanın acısı vardır. Aşk acısı çekerken gündelik hayatın da aslında devam ettiğini gösteren montla hacet gidermenin zorluğu vardır.

Bu aşırı politik görüşten küçük şeylerin mizahına geçiş 90'ların her alanında vardı. Cem yılmaz tv'de mukavvadan ev yapan kadının seyirci çocuğu hiç beklememesiyle dalga geçiyordu. Karikatür dergilerinde büyük politik eleştirilerin yerini Umut Sarıkaya tipi mutsuzluklar dolduruyordu artık. Ekşi sözlük de 99 yılında çıkmış bir mecra olarak kendisiyle bile dalga geçiyordu. Oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu diye dalga geçiyordu mesela kullanıcı şikayetiyle.

Kendiyle bike dalga geçmekten çekinmeyen bu kültürün tek bir şartı vardı. Üniversiteli, okumuş, terbiyeli bir kesim olarak kendilerini toplumdan üstte bir yere komumlandırmışlardı. Çünkü topluma göre daha öndeydiler gerçekten de. Fakat internet yaygınlaşıp herkesin eline geçen bir ley olduğunda, yani ekşi de sıradanlaşıp sonradan gelen yazarlar eski yazarların ekmeğini yemeye başladığında İnciciler "hayır siz entelektüel değil, entelektüel taklidi yapan g.tlersiniz" dedi ve İnci'yi kurdular.

İnci türk mizahındaki o nahifliği kırdı. Bugün küfürlü standuo yapanların atasıdır İnci. Fakat bugün küfür komedisi yapanların anlamadığı başka bir şey var. İnci'de yazanlar kara cahil kişiler değildi. Evet küfür ediyorlardı fakat onların küfürü bir tepkiydi. O formatsızlık, küfürler, @2 laf koymaları joker'in toplum eleştirisiyle birebirdi. Onlar canı acıdığında rezalet başlığı açmıyorlardı. Seni öldürmeyen şey tuhaflaştırır oyna devam diyorlardı. Tabii ki her devrim kendi evlatlarını yer. Zamanla küfğrün komik sanıldığı bir ortama dönüştü. Oysa ki onlar da küçük şeyler komedisi yapıyordu sadece. Örneğin beyin göçğyle yanlışlıkla nasa'ya kaynayan birisi entry'sini "kapatıyom beyler müdür geliyor, uzayı açıyorum" diye bitiriyordu. İnsan ister istemez işi uzay olan kurumun akşama kadar ofiste hakikaten ne yaptığını merak ediyordu. Ya da türklerin uzayla imtihanını bir de bu yönden irdeliyordu. Ya da "Ocham'ın usturasıyla traş oldum kıllar daha çok gürleşti" diye bilimle dalga geçiyordu. Bu sıradan anadolu insanının yapacağı bir mizah değildi. Sonradan işler küfüre dönüştü.

Stand up piyasasında ordünaryus sayılan Cem Yılmaz da küçük şeyler yüzünden patladı gitti. Çünkü onun standup yaptığı dönemde artık makarasını yapacak siyasetçi de pek kalmadı. O hep ufak şeyler anlattı. Ardılları da onu takip etti.

Velhasıl kelam nicklerin absürt oluşunun arkasında dev bir küçük şeyler mizahı vardır. Bu Y kuşağı mizahıdır. Z kuşağı ise gördüğüm kadarıyla internet kuşağı olduğu için ingilizceden devşirme cümlelerin mizahını yapıyor. Çünkü yabancının dili öyle. Yabancının shorts videosunda when I scare my dad... yazdığında bu tam olarak bir espiri değil aslında onun dili için. Ama türkçeye girdiğinde Babamı korkuttuğumda ben... diye bir jargon oluşuyor. Çok hızlı yaşıyorlar, beyinleri çok hızlı işliyor. Her nesilin bir farklılığı var tabii ki ama bunlar başka konular.
 
@sahin_tutus okudukça mutlu oldum. Bizim dönemimiz diye başlamak istemiyorum ama 90'lar çok güzel geliyordu bana. Mahallede komşuluklar, Mustafa Sandal'ın saçma dans figürleri, Tarkan'ın bomba albümü, Arnavut Kaldırımı ve daha birçok absürt komedi dizisi. Bunlardan en babası benim için Kaygısızlardır. Ardından çok tuhaf gelecek ama Sıdıka dizisi gelir.

Benim her zaman şu söylemim var "Z kuşağı odaklanamıyor" hepsi için demiyorum fakat benim yeğenlerimde Z kuşağı, ben bu zamana kadar hiçbir Z kuşağı ile film izleyemedim, sonuna kadar film izleme, tiyatro izleme veya kitap okuma gibi kavramlarını görmedim. Altını çiziyorum, hepsi için demiyorum.

Yazınızı sonuna kadar okudum hocam, bitsin istemedim inanın :)
 
Vallahi anlattığın şeyleri ben de çok özlüyorum. Güzel günlerdi çocukluğumuz, gençliğimiz.

Sıdıka dizisinin karkatürden uyarlama olduğunu biliyordum ama hangi dergi diye yapay zekaya sordum Leman dergisi 90'larmış. Beni şaşırtan şey kaygısızlar da karikatürden çıkmaymış ve iki dizinin de karikatüristi aynı şaşırtıcı şekilde. Köksal Çiftçi imiş. İki diziyi de sevmeniz normal yani. :)

Karikatür dergilerinin bu ülkeye sanılandan fazla katkısı olmuştur. Sıdıka, Kaygısızlar'ın yanısıra Geniş aile de karikatüristlerden çıkma bir fikirdir. Daha var birkaç tane daha ama şu an hatırlayamıyorum. Kötü kedi şerafettin filmi keza öyle.

Sıdıka'da da aslında ekşi'de anlattığım mizah vardır. Çünkü 90'larda ne yaparsan yap herkesin ailesi anadolu'dan istanbul'a göçmüştü. İnternet, özel tvler derken anne baba ile çocuklar arasında uçurum oluştu. Bu ikilem geyiğe alınmayacak gibi değildi. Bir yanda bilim, modernleşme, entelektüel bir duruş diğer yanda Sıdıka'nın annesi kardan adam yapmaya izin vermiyordu Sıdıka'ya, içi adam çekiyor derler diye. 😂 Etrafımız da böyleydi ve halen daha bu sancıları yaşıyoruz. Modern mi olalım, modernlik nedir, her okumuş entelektüel birisi midir halen tartışılır. Daha doğrusu bu modernlik sancısı ülkemizde her şeyin internetten kolayca öğrenilmesiyle herkeste "anne ben entelektüel bir kişi oldum" sanrısı yaratıyor. Ekşi'nin de dalga geçtiği şey buydu. Küçükken sanki hiç mavi leğende yıkanmamış gibi white chocolate mocha içmek diye dalga geçiyordu. Sıdıka'nın sancısı Amerika'da hubble teleskobu ile gözlem yapmak, canlı yaşam aramak varken evde oturup sarma sarmaktı. Bugünün insanlarının sancısı da internetten edinilmiş trivia bilgilerle kendini bilgili hissetmek.

Karikatür dergileri bunu pas geçmiyordu elbette. Aşkımızın meyvesi aytek vardı. Geleneksel ana babayla modern çocuk yetiştiriyorlardı ya da o kalıp üzerlerinde durmuyordu. Anan babası hayvan sevgisi aşılamak isteyip ördek aldığında Aytek ördeği kesip yemek için etli olsun diye eppekle besliyordu. 😂

Modernlik üzerimizde bir türlü durmuyordu anlayacağın. Karikatür dergilerindeki bu yansıma kendini istiklal caddesinin geleneksel göbekli dayısı ve uzun saçlı enteliyle iyice brlli ediyordu. Karikatüristler bunu yazdı çizdi. Tabi bu fikirler grleneksel türk dizisine aykırı olduğu için çok tuttu çok sevildi. Çünkü 90'larda çocuksan içinde mavi leğende yıkanan çocuk var, Sıdıka var, Aşkımızın meyvesi Aytek var.
 
Geniş Aile senaristi sevdiğim bir ağabeyimdir Cüneyt İnay :) gerçekten çok sağlam kalemi vardı ve kahkaha atıyordum her bir sahnesine.

Karikatür dergilerini çok okurdum ortaokul ve lise dönemlerinde ama şimdi ben de çağa ayak uyduruyorum sanırım, her şeyi çok çabuk tüketme derdine düştüm. Bir yandan eleştiriyoruz Z kuşağını ama bir yandan da benzediğimi söylemeden geçemiyorum.

Ekşi sözlük içerisinde yıllar önce yazardım, kendi sitemi tanıttım diye aduket çektiler😂
 

Konuyu Okuyanlar (Toplam: 0, Üye: 0, Ziyaretçi: 0)

Tema editörü

Geri